BALAT

                                 BALAT SOKAKLARI

Balat bir fotoğraf karesine ya da yazıya sığdırılamayacak kadar büyüleyici bir ruhu olan İstanbul’un küçük ve eski semtlerinden birisi. Sıra sıra dizilmiş iki üç katlı, eski ve yıpranmış rengarenk evlerin dar sokaklar boyunca uzandığı tarih ve yaşanmışlık kokan ve bunu size attığınız her adımda daha çok hissettiren bir yer.

                                                                                          

Yaşadığınızı ve gerçekliği hissedeceğiniz daracık sokaklar balatı balat yapıyor. Evden eve uzatılan çamaşır iplerine asılmış çamaşırlar, sokakları dolduran küçüklü büyüklü çocuklar, baktığınızda ardında birçok yaşanmışlık ve hikaye biriktirdiğini hissettiğiniz ve bu dünyadayken sizi bu dünyadan uzaklaştıran, omuz omuza verip dizilmiş evler…işte balat.

Fotoğraf çekmeye çok müsait olması sebebiyle İstanbul’da fotoğrafçıların bir numaralı adresi balat sokakları. Mahalle sakinleri bu duruma çok alışmış ve sizinle sohbete başlayıp bu tarihi dünyayı size anlatmaları için birkaç kelimeniz yetiyor. Herkes elinde fotoğraf makineleri ile adım adım dolaşıyor bu güzel semti.

         

Balata ilgi çok büyük ve gün geçtikçe daha da artacak gibi gözüküyor. Son dönemlerde restorasyon çalışmaları iyice arttı, evler daha canlı, renk renk boyanmaya başladı. Balatta dikkatinizi çekebilecek ve önünde fotoğraf çekinmek isteyeceğiniz bir ayrıntı da evlerin kapıları. Çok değişik tasarımlı ve gösterişli ev kapılarıyla karşılaşacaksınız geziniz boyunca.

           

Renkli dünyasının içine alıp başka diyarlara götürecek sizi bu semt. Bir de sokakları gezerken görüp girmek isteyeceğiniz küçük antikacılar ve vintage eşya satan dükkanlar bulunmakta. Bu dükkanlara girdiğinizde ise içeri de ki her şey dikkatiniz çekecek ve sizi biraz eski zamanlara götürecek.

                    

Aslında balat bir medeniyetler semti. Eskiden Rumlar yaşarmış bu bölgede ve zaten mimarisi bunu çok belli ediyor. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması sebebiyle geziniz sırasında sizi aynı anda birçok patrikhane, cami, sinagog karşılayacaktır. Mutlaka görmeniz gereken ise Fener Rum Patrikhanesi. Kullanıma kapalı bir patrikhane burası, gezi için de iç kısım açık değil ancak dış mimarisi sizi zaten hayrete düşürmeye yetecektir.

                                  

Balatın işkembecileri de çok meşhurdur. Sokakları dolaşırken gördüğünüz her hangi bir işkembeciye oturup hem çorbanızı içip hem de esnafla sohbet edebilirsiniz. İşkembecileri kadar balatın tarihi dokusuna yakışan cafeleri de ünlüdür. Kahvenizi yudumlarken bu eşsiz güzellikteki sokaklarının da keyfini çıkarmış olursunuz. Eğer uğramak isterseniz Naftalin Kahve en öne çıkmışlarındandır. Çok güzel tasarlanmış bir yer, tam bir balat cafesi, çok seveceksiniz.

                     

Sayısız dizi ve filmin de ev sahipliği yapmıştır bu sokaklar ve ilerde de sık sık bu sektörde göreceğiz galiba. Tarihi dokusunu hiç bozmadan bu zamanlara kadar taşıyabilmiş, İstanbul’un bu saklı medeniyet köşesine fırsatınız olduğunda mutlaka uğramalısınız. Her sokaktan girmek isteyecek, her köşe başında ise fotoğraf çekinmek isteyeceksiniz.

E o zaman bu renkli tarih kitabının sayfalarını siz ne zaman aralayıp, birbirinden güzel ve eşsiz fotoğraflar çekeceksiniz?